BİR ŞEREFTİR ATATÜRKÇÜLÜK


BİR ŞEREFTİR ATATÜRKÇÜLÜK

Dünyada hiçbir lider, milletini Mustafa Kemal Atatürk kadar sevmemiş ve düşünmemiştir. Dünyada hiçbir lider, milleti tarafından bu kadar sevilmemiştir; buna karşın, hiçbir millette kendi liderine düşman olan bu kadar çok birey de yoktur.

Atatürk’ün neden bu kadar çok düşmanı var dersiniz ?  Bunun iki nedeni vardır:

Birinci neden; Atatürkçü geçinen bazı kesimlerin, Atatürkçülük adına yaptığı gereksiz baskılar, darbeler, dayatmalardır. Bu kesimler, yıllarca Atatürk’ü bir put, bir “Tanrı” gibi gösterip; ona tapmayanları cezalandırmıştır. Bu da, bazı kesimlerin Atatürk’ten soğumasına neden olmuştur.

İkinci neden; Atatürk ve Atatürkçülük, insanlara yeterince ve doğru bir şekilde öğretilememiştir.  Tarih öğretiminde ezbercilik yolu izlenmiş; olaylar neden-sonuç ilişkisi içinde anlatılamamıştır. Örneğin, Atatürk’ün, Şapka Devrimi’ni nerede ve ne zaman yaptığı öğretilmiştir; ancak Atatürk’ün bu devrimi yapmasının nedeni ve amacı öğretilmemiştir.  Bu da, Atatürk hakkında yalan yanlış bilgilerin kolayca yayılmasına neden olmuştur.

Peki, nedir Atatürkçülük ?

Atatürkçülük; halkın şerefiyle, namusuyla, kimseye boyun eğmeden, özgürce yaşamasıdır. Halkın, hiçbir zümrenin baskısına maruz kalmadan, kendi kendini yönetmesidir. Dünyanın en demokratik, en özgür, en hoşgörülü ülkesi olmak için çalışmaktır.

Atatürkçülük;  bu ülkede yaşayan tüm bireylerin eşit olması ve her bireyin her türlü haktan yararlanabilmesidir. Tüm farklılıkların, barış içinde ve sevgiyle bir arada yaşayabilmesidir. Her dinden ve her mezhepten insanın, dinini özgürce yaşayabilmesidir. Laiklik ilkesi, birilerine işkence olsun diye değil; farklı din ve mezhepten olan insanlar birbirlerini boğazlamasın, dostça, kardeşçe kucaklasın diye getirilmiştir.

Atatürkçülük; her konuda tam bağımsızlıktır. Bir milletin, kimsenin kölesi olmadan, kendi kendine yetebilmesidir. Her türlü ihtiyacını kendi üretebilmesidir. Üretenin baş tacı edilmesidir. Tarımın, hayvancılığın, sanayinin geliştirilmesidir. Dünyanın en zengin ülkesi olmak için çalışmaktır.

Atatürkçülük; insan sevgisidir, çocuk sevgisidir,  doğa sevgisidir ve her türlü canlıyı korumaktır. Gençlere ve kadınlara önem vermektir, Kadınların ve gençlerin her alanda ilerlemelerini sağlamaktır.  Eğitimde, sporda, sağlıkta, bilimde, teknolojide ve sanatta tüm ülkelerin önünde olmaktır.  Her bireyin eğitim ve sağlık hizmetlerinden sınırsız yararlanmasını sağlamaktır. Dünyanın en gelişmiş ülkesi olmak için çalışmaktır.

Atatürkçülük; kimseye boyun eğmeden, kimsenin kuklası olmadan, kendi hakkımızı koruyarak tüm ülkelerle ilişkilerimizi barış içinde sürdürebilmektir. Dünyanın en saygın, en öncü ülkesi olmak için çalışmaktır.

Atatürkçülük;  dürüst, erdemli, namuslu, şerefli, onurlu, cesur, sabırlı, hoşgörülü,   yardımsever, sorumluluk sahibi ve vatansever bir insan olmaktır.

Atatürkçülük, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının taşıyabileceği en büyük şereftir.

Atatürk’ü herkes sorgusuz sualsiz  sevmek zorunda değildir. Bazı yaptıklarını hatalı bulabilir, onu eleştirebilirsiniz. O da bunu isterdi eminim. Atatürk hiçbir zaman kendini çok olağanüstü, ulaşılamaz, dokunulamaz bir kişi olarak görmemiş ve böylesi davranışlar göstermemiştir. Atatürk de bir insan olduğu için, onun da hataları olabilir; ancak, bu hatalar asla ve asla milletine zarar verebilecek nitelikte hatalar olmamıştır.  Atatürk, hiçbir zaman para, mal, mülk, mevki ve güç peşinde olmamıştır. O, halkın içinden çıkıp halkın içinde kalabilmeyi başarmış ender liderlerden biridir.  Onun istediği tek şey, milletinin onun çizdiği yoldan gitmesiydi; çünkü çizdiği yolun, milletini en iyiye, en doğruya, en güzele ulaştıracağına inancı tamdı.  

Gerçekten de, Atatürk’ün Türk milleti için çizdiği yol, bu millet için en aydınlık yoldur. Bu yol bizi çağdaş uygarlığa, zenginliğe, özgürlüğe ve huzura götürecek tek yoldur. Bu yoldan biraz olsun sapmak, onun ilkelerinden biraz olsun taviz vermek, bu milleti köleliğe, tutsaklığa ve yoksulluğa götürecektir.  Bu yüzden de ülkesini ve milletini seven, çağdaşlık, özgürlük ve barış isteyen her birey, Atatürk’e ve onun ilkelerine sonuna kadar sahip çıkmak zorundadır. 

Atatürkçülük, Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza dek aydınlatacak tek ışıktır. Bu ışığı hiçbir zaman kaybetmemek dileğiyle…